18.5.10

bura

Duanın kabul olduğunu nasıl anlarız,Duam niçin kabul olmuyor,Duanın kabul olup olmadığını nasıl anlarız

Yapıyorum okuyorum okuyorum dualarım neden kabul olmuyor diye herkes soruyor soruyor ama eksik olan bir şeyler var ise hemen duaların eksik olmasına yada içinize düşen o kadar başit soruların cevaplarını kendiniz bulacagınıza vesvese girerek inanma itikadınızı zedeliyorsunuz bu arada eksikleri her zaman kendimizde aramalıyız hiç bir zaman dualara neden niçinleri bulaştırmamalıyız bu şekilde gittiginiz zamanda itikadınızı zedelemiş bir zaman sonrada dinden uzaklaşmış olursunuz.Daha önce yazıldı çizildi bunlar ama yine eksik olan çok şey vardır, burda tekrar edelim sırası ile herkes anlasın,genel tanım bu şekildedir,Dua bir ubudiyettir. Bizim dualarda ki ana prensibimiz ibadet kastı ve gayesi hakim olmalıdır. Yoksa duayı sırf kabul edilmesi gereken ve ihtiyaç dilekçesi olarak görmek yanlıştır.

Bazen bir şey için dua edilir. Fakat istediğimiz bu şey, zahiren kabul edilmez. Buna rağmen bizim duayı bırakmamamız lazımdır. Şayet istediğimiz şey elde edilse ve Cenab-ı Hak duamızı kabul etse nurun ala nur. Ama zahiren kabul edilmese bile biz “ duam kabul olmadı” demeyeceğiz. Aksine “ Allah bu duamı ahiretim için veya dünyada daha iyi bir şekilde kabul etti” denilir.

Hakikaten bu dua boşa gitmedi, ibadet olması dolayısıyla ahirette mükafatını göreceğim diye duasını bırakmak değil, aksine daha fazla dua etmeye gayret ve şevk taşımalıyız.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerimde “bana dua edin size cevap vereyim” ( mü’min,60) buyurmaktadır. Bazıları bu ayet-i kerimeyi öne sürerek şöyle demektedirler: madem Allah “bana dua edin bende kabul edeyim” demiştir. Neden çokça dua ettiğimiz halde bazıları kabul edilmiyor. Bu hususta alimlerimiz ittifakla bu ayette Allah “cevap veririm” demektedir, “ Kabul ederim” dememektedir. Nasıl ki, sen bir hekime gitsen ve desen “ ey hekim bana şu ilacı ver” elbette hekim sana cevap verir ve “ buyurun” diye cevap verir. Fakat istediğin şey ya hikmetsiz, ya faydasız veya sana zararlı bir ilaç ise, onu değil de daha güzelini sana verir.

Aynen onun gibi, mutlak hikmet sahibi Cenab-ı Hak “ bize ve dualarımıza cevap verir. Ama kabul etmek hikmetine tabi olduğundan bazen istenen şeyin aynısı bazen de daha güzelini bazen de zararlı olduğunu bildiği için hiç vermez.

Bu kısa açıklamadan sonra duaların kabul şartlarına geçelim. Evvela dua kabul çerçevesi dahilinde olacak. Sonra samimi ve günahsız bir ağızla olacaktır. Mümkünse abdestli ve helal lokma alınmak suretiyle bereketlenecektir. Mübarek mevkilerde özellikle mescit ve camilerde, mübarek zamanlarda özellikle ramazan ayı ve kadir gecesi, berat gecesi gibi mübarek gecelerde, namazlardan sonra özellikle sabah namazından sonra dua edilmesi kabule karin olması hikmet-i ilahiye ve rahmet-i ilahiyece matluptur. Bu şartlardan uzaklaşıldığı taktirde de duanın tesiri azalacaktır.


Duanın çeşitleri var:

Mesela sizin yarın bir imtihanınız var. Bu imtihanın duası çalışmaktır. Buna fiili dua denir.

Çalışmayı yaptıktan sonra ellerinizi kaldırır “ ya rabbi bana hayırlısını nasip et” demeniz sözlü bir duadır. Safi ve halis bir şekilde ve neticeye kanaat ederek dua etmek gerekir.

Çünkü, bazen istediğimiz bir şeyin hakkımızda hayırlı olmayacağını Allah bilir fakat biz bilemeyiz. Sonsuz rahmet sahibi Allah’ımızda bunun hayırlı olmayacağını bildiğinden dolayı, farklı bir şekilde kabul eder.

Hazreti Meryem validemizin doğma vaktinde annesi O’nu mescide adar. Ve O’nun erkek değil kız olduğunu görünce epey şaşırır ve üzülür. Alimlerimiz bu durumu misal getirerek derler ki, Allah muhakkak yaptığımız duaları kabul eder.

Bazen daha farklı ve daha güzel bir surette kabul eder. İşte Hz. Meryem 100 erkek değerinde bir kız. Allah annesinin duasını kabul etmedi denilmemeli. Aksine daha güzel bir surette kabul etti denilmelidir.

Bazen de dünyada hiç kabul edilmedi zannedilir. Fakat cennette daha ulvi ve güzel şekilde kabul edilir.

Şimdi bunları okuduktan sonra sorgulamak yerine önce inanmak gereklidir bir iş bulmak içinde firmaya gider bir dilekce verirsiniz ve döner gelirsiniz evinize beklemeye başlarsınız bu dilekce degerlendirilir olumlu ise size dönülür olumsuz ise arşive kalkar sonuc tabiki Allah (c.c) izni ile olacaktır ama telefon nosunu 1 numara yanlış yazarsanız ? size dönülmesi biraz zor olacaktır ,şimdi dua ederken nasıl iş bulurken size bir form verilir sıra ile isim soyad adres tel meslek referanslarınız gibi önem arz eden sorulara özenle cevap veriyorsanız dua ederken bir hacetinizin olması için de olmaz sa olmazların oldugu sıraları takip edeceksiniz ki isteginiz sizin için hayırlı ise Allah (c.c) bilir isteginiz dualarınız yerini bulsun şer ise de onu sizin için ya erteleyecektir yada öteki alemde size hayıra cevirip verecektir ilk önce duaya yapmak istediginiz hacetinize başlamadan önce önemli:temiz bir gusul abdesti alın çokca tövbe edin tövbe istiğraf duasını 3 kez okuyun 4 rekat Allah rızası için namaz kılın Niyet edin ve kıbleye oturdugunuz yerde duanızı okuyunuz düzgün çümleler kullanın birden fazla anlam olacak şekilde degil anlaşılır öz sade olarak duanızı yapın şiir gibi değil içinizden kalben kalp atışlarınızı nasıl attıgını hissediyorsunuz aynı o şekilde olacak Allahın huzrunda oldugunuzu unutmayın ve burda sadece siz ve Allah arasında hiç kimse yok içinizden geldigi gibi duanızı bitirin.Ve bu duayı bitirdiginizde tanımadıgınız birine sadeka verin verirken içinizden niyetinizi geçirin verin kişiden Allah razı olsun sözünü aldıktan sonra ki belki diyorum bunu demezsse Allah razı olsun diye bir başka çümle kurarsa sölerse bir başka kişye daha sadaka verin bunu kendi rızasıyla kendi kendine size söliyecektir ve arkanıza bakmadan içinizdende vesvese geçirmeden ordan cıkın.Bu şekilde tarif ettigim gibi yaparsanız sizde kendinizde bir eksik görmeden yaptıgınızda kendinizden eminseniz Allah bütün dualarınızı Allahın izni ile sizin için ne hayırlı ise kabul edecektir,

Biliyorum epey uzun bir yazı oldu ama bu genel bir yazı oldugundan ve sizide sıktıysam kusura bakmayın lütfen ama nedenler niçinler kendi üzerimize olmalı başka yere değil.

Şimdi duamızın kabul olup olmadıgını nasıl anlayabiliriz anlayabilirmiyiz?

konusuna gelelim, evet kısmende olsa bunların işaretleri vardır anlarız nasıl peki, Eğer yaptıgımız dua kabul olmuş ise yukarda saydıgım işlemler de bir aksilik olmaz her şey yolunda gider kendinizi bir hoşluk içinde ağlamak istersiniz dolarsınız dokunsan boşalarak ağlıyacak gibi hisse kavuşursunuz veya yücudunuzda her hangi bir yerde seğirme belirtileri olur yada duadan sonra güzel tatlı bir yorgunluk uyku uyuma istegi oluşur bunun gibi işaretler duanızın kabul olacagına işaretlerdir kendinizi dinlediginizde bunları çok güzel hissedersiniz.

Şimdi de gelelim Niyet ettiğiniz olay için dua edeceksiniz veya bir şeyler yapacaksınız bunun hayırlı mı hayırsızmı olacagını nasıl anlarsınız?

olaylar aklınıza geldigi ilk düşünce ile içinizden geçirdiginiz NİYET ile başlar yapacagınız dua olsun veya yazacagınız bir esma olsun veya ne içinizden geçirmiş iseniz o , niyetten sonra yani yukarlarda saydıgın gusulden başlar başlamadan önce elektirikler kesilir siz anlamazsınız ama niyet ettiniz ya ilk önce sonra duş alırken sular kesilir yine anlamazsınız içinizdeki vesvese varya o sizinle ugraşır siz illaki yapacaksınız çünki kafaya koydunuz bir kere bu olayları gecseniz bile beklenmedik anda misafir gelir, veya uykunuz agır basar uyursunuz ertelersiniz yarın yapayım diye , ama siz gene anlamazsınız kaleminiz yazmaz kagıt bulamazsınız yada daha önce yapmak için bir yere not aldıgınız duayı bulup okuyacaksınızdır ama her gün göz önünde duran dua , aradıgınız da yoktur bulamazsınız siz bulmak için inat edersiniz belki bulursunuz ama aksilikler devam eder bu gibi hallerde anlamanız gereken şey o işi ertelemenizdir , bu gibi hallere düştügünüzde yapmak istediginiz her ne ise bunun sizin için hayırlı olmadıgını veya sizin üzerinizde bir eksikligin oldugu yada o günün bu işler için hayırlı olmadıgına karar vermelisiniz.

O zaman bu işlemleri baştan başka bir gün tekrar deneyin.

Tekarar özür dileyerek devam ediyorum bunlar sizlerin yararına oldugu için bu kadar uzun yazı haline geldi,

insan üzerinde kimileri kabul etmesede sayıların büyük önemi vardır yukarda yazdıgım gibi ters giden şeylere maruz kaldıgınızda ayın kacı oldugunada bakmanız gerekiyor ayın 3-5-13-16-20-23-24 kapalı günlerdir bu günlerde olup olmadıgınızı kontrol edin.

Bu kadar bilgi yeterli sanırım.

Allaha emanet olun.Allah hayır için yaptığınız duaları kabul etsin.
bura
bura

Hacet namazı nasıl kılınır,Hacet namazı nedir


Sual: Hacet namazı nasıl kılınır?
CEVAP
Hacet namazı birkaç şekilde kılınır:
1- Eshab-ı kiramdan Osman bin Huneyf hazretleri anlatır: Gözleri görmeyen bir kimse, gözlerinin açılması için Resulullaha ricada bulundu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Abdest alıp iki rekat namaz kıl, sonra şöyle dua et!: "Allahümme inni eselüke ve eteveccehü ileyke binebiyyi Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem nebiyyirrahmeti." Daha sonra gözlerinin açılması için "Ya Rabbi Resulünün hürmeti için gözlerimi aç!" diye dua et!) [Nesai]
O kişinin, namaz kılıp dua ettikten sonra, gözlerinin açıldığını gördük. (Tergib)

2-
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allah’tan veya insanlardan bir isteği bulunan kimse, güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılsın! Sonra Allahü teâlâya hamd etsin, Resulüne salevat getirsin, sonra şu duayı okusun!

(La ilahe illallah-ül-halim-ül-kerim. Sübhanallahi Rabb-il-arş-il-azim. Elhamdü lillahi Rabbil âlemin. Eselüke mucibati rahmetike ve azaimi mağfiretike vel ganimete min külli birrin vesselamete min külli ismin la teda li zenben illa gafertehü vela hemmen illa ferrectehü vela haceten hiye leke rıdan illa kadayteha ya erhamerrahimin.)
[Halebi]
[Bu duayı İslam harfleriyle yazıp doğru olarak okumak gerekir.]

Hacet namazı iki, dört veya oniki rekat olarak kılınır. Birinci rekatta Fatihadan sonra üç kere Âyet-el kürsi okunur, diğer rekatlarda Fatiha ile birer kere İhlas ve Muavvizeteyn [iki kuleuzü] okunur. Yahut her rekatta Fatiha, Âyet-el-kürsi ve İhlas okunur.

3-
Bir başka hacet namazı da şöyle:
Yatsı namazını kılıp vitri kılmadan önce, dört rekat namaz kılınır. Birinci rekatta bir Fatiha, üç kere Âyet-el-kürsi okunur. İkinci rekatta Fatihadan sonra üç kere İhlas ve Muavvizeteyn [yani iki kuleuzü] okunur. Üçüncü rekatta ilk rekatta okunanlar okunur. Dördüncü rekatta ise ikinci rekatta okunanlar okunur. Namazdan sonra dileğini ister. (İmad-ül-islam)

Türkçe olarak şöyle dua etmek de olur:
(Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!)

Bu duayı müslümanlar, her zaman okuyup maksatlarına kavuşmuşlardır. Bu duaları bir kere okuyup bırakmamalı, kırk gün kadar devam etmek iyi olur
bura
bura

Nefy u isbat zikri nedir,Nefy u isbat zikri nasıl yapılır

NEFY U İSBAT ZİKRİ

Letâif zikrinde başarılı olan müride Nefy u isbat zikri tarif edilir. Bu zikir, zikirlerin en faziletlisi olan “lâ ilâhe illallah” zikridir. Buna Kelime-i Tevhid zikri de denir. Bunun zamanını da mürşid belirler. Bu zikrin çekiliş şeklini mürşidin kendisi veya bizzat görevlendirdiği bir kimse yapar.

Bütün bu terbiye ve zikirlerle elde edilecek sonuç zâtî zikirdir. Zâtî zikir, insanın bütün vücuduna yayılan, benliğini saran, kalbini Allah aşkında toplayan zikirdir. Bu zikir hâline ulaşan kimse yürürken, otururken ve yatarken devamlı Allahu Teala’yı zikreder. Ayrıca zikir nuru onun bütün etine kemiğine yansır. O insan bu nur ile bütün eşyanın zikrini işitecek, hissedecek bir makama ulaşır. Artık her şey ona Allah’ı hatırlatır, her varlık bir ilim sebebi olur, hikmet öğretir, ilahi sevgisini artırır. Bunların sonu müşahede ve güzel ahlaktır. Müşahede, ihsan makamı olup Allahu Teala’yı görüyor gibi O’na kulluk yapmaktır.

Sadatların isimlerini ezberlemeyenlere kalp virdi verilmez. Onlara “ihlas-ı şerife”, “Salavat” ve “Sübhanellahi velhamdü lillahi velâ ilâhe illallahu vellahu ekber” tesbihi günlük ders olarak verilir. Her birinden günde 50 veya yüz defa okuması istenir. Bu zamanla artırılır. Bine, iki bine kadar çıkabilir. Ancak her gün çekilebilecek miktarı almak ve vermek esastır. Bunlar çekilirken, abdestli olarak yüzü kıbleye yönelik oturulur, 25 “estağfirullah” ile başlanır. Bitince tekrar 25 estağfirullah çekilip kalkılır. Hastalık veya başka bir özür sebebiyle kıbleye karşı oturamayan kimse, kolayına geldiği gibi oturur.

Bu zikirler günün her vaktinde çekilebilir. Zikir için mekruh vakit yoktur. Zikri vücudun en dinç ve neşeli olduğu anlarda, özellikle sabah ve akşam vakitlerinde çekmek daha faziletli ve faydalıdır. Böylece gün zikirle başlamış ve zikirle kapanmış olur. Bunun yanında herkes iş durumuna ve çalışma saatlerine göre virdinin zamanını ayarlar.

Bir kimse, özel kalb virdi yanında, isterse günlük olarak yukarıda bahsedilen tesbihleri de alıp çekebilir.
bura